Avrupa’nın İklim Nötr Şehir Yolculuğu: Yapılaşmış Çevrede Yeşil Geçişin Anahtarı Yerel Yönetimlerdir
- Murat DOĞRU, LEED AP BD+C, Envision SP
- 6 Nis
- 3 dakikada okunur
Yeşil binalar ve iklim nötr şehirler için Avrupa Birliği nezdinde yürütülen en stratejik programlardan biri olan “100 Climate-Neutral and Smart Cities by 2030” misyonu, sadece bina teknolojilerinde değil, aynı zamanda şehir yönetimi paradigmasında da köklü bir dönüşümü işaret etmektedir.

2024 yılı itibarıyla yayımlanan “Policy Brief: Built Environment” başlıklı belge, bu kapsamda Avrupa şehirlerinin karşılaştığı pratik zorlukları, yenilikçi çözümleri ve politika düzeyindeki ihtiyaçları detaylı biçimde ortaya koymaktadır. Sizler için bu önemli belgeyi özetledik ve yorumladık.
Yapı Sektöründe Dönüşüm: Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Ana Sütunu
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın (European Green Deal) temel hedeflerinden biri olan 2050 yılına kadar iklim nötrlüğü, büyük oranda yapılaşmış çevrenin karbonsuzlaştırılması ile doğrudan ilişkilidir. AB genelinde binalar:
Enerji tüketiminin %40’ından,
Sera gazı emisyonlarının ise %36’sından sorumludur.
Bu oranlar, yeni yapılaşmalar kadar mevcut yapı stoğunun da dönüştürülmesini zorunlu kılmaktadır. Embodied carbon (yapı malzemelerinin üretim, taşıma ve bertaraf süreçlerinden kaynaklanan karbon) emisyonlarının da dahil edilmesiyle bu sektör, iklim eyleminde öncelikli konuma yükselmiştir.

Yapılaşmış Çevrede AB Politikalarının Temel Unsurları
2023 ve 2024 yıllarında güncellenen üç temel AB direktifi, şehirlerin yapı stoğuna dair stratejik planlamalarını doğrudan etkilemektedir:
1. Enerji Verimliliği Direktifi (EED - 2023)
• Kamu binalarında yıllık %1.9 enerji azaltımı zorunluluğu,
• Her yıl %3 oranında kamu binası renovasyonu,
• Düşük gelirli haneler için enerji verimliliği destek mekanizmaları.
2. Yenilenebilir Enerji Direktifi (RED - 2023)
• Binalarda %49 yenilenebilir enerji hedefi (2030),
• Kamu binalarının çatıları yenilenebilir enerji üretim alanı ilan edilebilecek,
• “Yenilenebilir enerji hızlandırma bölgeleri” oluşturulacak.
3. Binaların Enerji Performansı Direktifi (EPBD - 2024)
• 2050’ye kadar sıfır emisyon bina stoğu hedefi,
• Minimum Enerji Performans Standartları (MEPS),
• Renovasyon Pasaportları ve dijital bina ikizleri.
Bu politikalar sadece teknik standartlar sunmakla kalmamakta; şehirlerin uygulayıcı aktör olarak doğrudan sisteme entegre edilmesini de hedeflemektedir.

Belediyeler: Yeşil Geçişin Uygulayıcı Gücü
Belgede açıkça vurgulandığı gibi, şehirler ve yerel yönetimler, AB politikalarının uygulanmasında anahtar rol oynamaktadır. Çünkü:
Şehirler, geniş bina portföylerinin yöneticisidir.
Vatandaşlara birebir ulaşma kapasitesine sahiptirler.
Teknik destek, finansal rehberlik ve proje koordinasyonu sağlayabilirler.
Bu noktada “One-Stop-Shop” (OSS) konsepti öne çıkmaktadır. Belediyeler eliyle kurulan bu merkezler:
Vatandaşlara teknik ve finansal danışmanlık,
Enerji yoksulluğu yaşayan gruplara özel çözümler,
Yerel inşaat sektörünü güçlendirecek kapasite inşası sağlar.
İspanya’daki Valencia, Barcelona ve Vitoria-Gasteiz şehirlerinde farklı OSS modelleri (mobil, sabit ve dijital) denemeye alınmış ve özellikle yarı kamu ortaklıklarının güven artırıcı etkisi olduğu görülmüştür.

Finansman, Sosyal Konut ve Veri Erişimi: Yerel Düzeyde Karşılaşılan Zorluklar
Politika belgesi, şehirlerin karşılaştığı ortak yapısal sorunları da detaylı biçimde ele alır. Öne çıkan zorluklar arasında:
Zaragoza ve Dresden: Sosyal konutların yenilenmesi için uzun vadeli fonlama eksikliği.
Velenje: Vatandaş katılımının artırılması için düşük faizli kredilere ihtiyaç.
Paris: Küçük ve orta ölçekli özel ticari binaların renovasyonuna yönelik kamu-özel ortaklıklarının artırılması.
Krakow: Bina enerji verilerinin erişimi ve dijital ikizlerin oluşturulmasındaki veri gizliliği sorunları.
Bu örnekler, şehirlerin sadece teknik değil; aynı zamanda yasal, idari ve sosyoekonomik engellerle de mücadele ettiğini açıkça göstermektedir.
Politika Önerileri: Uyumlu ve Adil Bir Geçiş İçin 8 Temel Başlık
Belge, AB ve üye devletler için şu önerileri sunmaktadır:
1. Şehirlerin Ulusal Renovasyon Planları’na aktif katılımı sağlanmalı.
2. EPBD ve EED uygulamaları arasında uyum ve rehberlik artırılmalı.
3. Yerel yönetimlerin teknik kapasitesi güçlendirilmeli.
4. OSS merkezleri için esnek modeller tanınmalı ve uzun vadeli fon sağlanmalı.
5. Doğa tabanlı çözümler (yeşil çatılar, mavi alanlar) bina stratejilerine entegre edilmeli.
6. Renovasyon kredilerinde faiz oranları düşürülmeli.
7. Enerji verisi erişimi sosyal sorumluluk ilkeleriyle düzenlenmeli.
8. Sosyal konutlardan KOBİ binalarına kadar farklı türdeki yapılar için özel teşvik paketleri oluşturulmalı.

Sonuç: Yeşil Bina ve Yeşil Şehir Stratejilerinde Yeni Eşik
“Policy Brief: Built Environment” belgesi, Avrupa şehirlerinin sadece iklim hedeflerine değil, aynı zamanda adil, kapsayıcı ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm sürecine liderlik edebileceğini kanıtlamaktadır. Bu dönüşümde belediyelerin yetkilendirilmesi, teknik kapasite ile donatılması ve karar süreçlerine dahil edilmesi, Avrupa’nın karbon nötr şehir hedefine ulaşmasında belirleyici olacaktır.
Türkiye’deki şehirler için de bu yaklaşım örnek teşkil edebilir. Özellikle LEED gibi yeşil bina sistemlerinin kentsel ölçekte yaygınlaştırılması, sadece bina ölçeğinde değil; mahalle, bölge ve ilçe düzeyinde de planlama yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Kaynakça:
NetZeroCities Consortium. (2024). Policy Brief: Built Environment – Recommendations for EU and National Decision-Makers. Mission Cities Policy Lab, Valencia, 25 June 2024. Erişim adresi: https://netzerocities.eu
コメント