top of page

Hidrojen Teknolojileri: Sürdürülebilir Enerji Geleceğimizin Anahtarı

Dünya genelinde artan enerji talebi ve iklim değişikliği ile mücadele gerekliliği, alternatif enerji kaynaklarının önemini giderek arttırmaktadır. Bu bağlamda, düşük karbon salımı ve yüksek enerji verimliliği ile dikkat çeken hidrojen teknolojileri, sürdürülebilir enerji sistemlerinin kritik bir bileşeni haline gelmektedir. Türkiye, 2053 net sıfır karbon hedeflerine ulaşma doğrultusunda hidrojen enerjisini stratejik bir alan olarak belirlemiş ve kapsamı geniş bir yol haritası oluşturmuştur.

Hidrojenin Stratejik Rolü ve Teknolojik Uygulamalar

Hidrojen, enerji taşıyıcısı olarak ulaşım, sanayi ve elektrik üretimi gibi farklı alanlarda kullanım potansiyeline sahiptir. Günümüzde, hidrojeni üretme yöntemleri karbon ayak izine göre farklı kategorilere ayrılmaktadır:

  • Yeşil Hidrojen: Yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak suyun elektroliziyle elde edilir ve karbon salımı yoktur.

  • Mavi Hidrojen: Fosil yakıtlardan üretilir, ancak karbon yakalama teknolojileri ile emisyonları azaltılabilir.

  • Gri Hidrojen: Doğal gaz reformasyonu ile elde edilir ve karbon emisyonu yüksektir.

  • Turkuaz Hidrojen: Metan pirolizi yoluyla üretilir ve katı karbon yan ürün olarak oluşur.

Türkiye, sahip olduğu geniş yenilenebilir enerji potansiyeli sayesinde yeşil hidrojen üretimini arttırmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda, elektrolizör teknolojilerinin yerlileştirilmesi, hidrojen depolama ve iletim altyapısının geliştirilmesi gibi çalışmalar öncelikli hale gelmiştir.

Türkiye, Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası'nı açıkladı. Hidrojen teknolojileri bu yol haritasında Türkiye'de uygulanmaya başlayacak.
Türkiye, Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası'nı açıkladı. Hidrojen teknolojileri bu yol haritasında Türkiye'de uygulanmaya başlayacak.

Türkiye’nin Hidrojen Yol Haritası ve Hedefleri

Türkiye, Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası ile 2035 yılına kadar yeşil hidrojen üretim maliyetini 2,4 ABD/kgH2'nin altına, 2053 itibariyle ise 1,2 ABD/kgH2'ye düşürmeyi hedeflemektedir. Ayrıca, elektrolizör kurulu güç kapasitesinin 2030'da 2 GW, 2035'te 5 GW ve 2053'te 70 GW'a ulaşması planlanmaktadır.

Hidrojenin endüstride ve ulaşımda kullanımını yaygınlaştırmak adına, doğal gaz boru hatlarına hidrojen eklenmesi, hidrojenle çalışan yakıt hücresi sistemlerinin sanayide uygulanması ve hidrojen dolum istasyonlarının yaygınlaştırılması kritik politikalar arasında yer almaktadır.


Sonuç ve Değerlendirme

Hidrojen teknolojileri, Türkiye'nin sürdürülebilir enerji dönüşümü ve karbon emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda kritik bir rol oynamaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edilerek hidrojenin yaygınlaştırılması, enerji arz güvenliğini sağlamanın yanında, ekonomik ve çevresel faydalar da sunacaktır.

Ancak bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için, teknolojik Ar-Ge yatırımlarının artırılması, yerli elektrolizör ve yakıt hücresi üretiminin desteklenmesi, uluslararası ortaklıkların geliştirilmesi ve finansal teşvikler ile sektörün büyütülmesi gerekmektedir.

Türkiye, sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyeli ve stratejik konumuyla hidrojen alanında küresel bir oyuncu haline gelebilir. Bu nedenle, hidrojen ekonomisinin gelişimi için doğru politikalar ve uygulamaların hayata geçirilmesi kritik önem taşımaktadır. Uzun vadede, hidrojen teknolojilerine yapılacak yatırımlar hem çevresel sürdürülebilirliğe hem de ekonomik gelişmeye katkı sağlayacaktır.

Kaynak:



 
 
 

留言


bottom of page