top of page

Thriving - Değişen İklimde Şehirleri Yeşil, Dirençli ve Kapsayıcı Hale Getirmek

Değişen iklimde şehirlerin yeşil şehircilik anlayışı ile planlanması bir zorunluluk haline geldi.

Değişen iklime dayanıklı şehirler için yeşil alanlardaki yağmursuyu yönetimi uygulamaları gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır.
Değişen iklime karşı dayanıklı şehirleri oluşturmada yeşil alanlardaki yağmursuyu yönetimi uygulamaları önem taşımaktadır.

Dünya Bankası tarafından yayımlanan Thriving: Making Cities Green, Resilient, and Inclusive in a Changing Climate adlı rapor, küresel kentleşmenin iklim değişikliği ile olan ilişkisini ele almakta ve şehirlerin daha sürdürülebilir hale gelmesi için politika önerileri sunmaktadır. Rapor, 10.000’den fazla şehirden elde edilen veriler ışığında, kentlerin yeşillik (çevresel sürdürülebilirlik), direnç (iklim değişikliğine uyum) ve kapsayıcılık (sosyal adalet) açısından mevcut durumlarını değerlendirmekte ve politika yapıcılara yön göstermektedir.

Ana Bulgular

1. Kentlerin İklim Değişikliğindeki Rolü ve Sorumlulukları

  • Küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %70’i şehirlerden kaynaklanmaktadır.

  • Yüksek ve üst-orta gelirli ülkelerdeki şehirler en büyük karbon salınımına sebep olurken, düşük gelirli ülkelerdeki şehirlerin katkısı ihmal edilebilir düzeydedir.

  • Şehirlerin karbon nötr hale gelmesi, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlamak için kritik öneme sahiptir.

2. İklim Değişikliği Kaynaklı Riskler

  • 2030-2040 dönemi için yapılan projeksiyonlara göre, düşük ve alt-orta gelirli ülkelerdeki şehirler, sıcak hava dalgaları, deniz seviyesi yükselmesi, su stresi ve orman yangınları gibi afetlere en fazla maruz kalan şehirlerdir.

  • Tropikal siklonlar, aşırı sıcaklıklar ve kuraklık gibi olaylar bu şehirlerin ekonomik faaliyetlerini ciddi şekilde olumsuz etkilemektedir.

3. Şehirlerin Direnci ve Dayanıklılığı

  • Düşük gelirli şehirler, iklim değişikliği kaynaklı şoklara karşı daha kırılgandır.

  • İklim değişikliği etkilerinin yoğun hissedildiği şehirlerde kentleşme artmakta, bu da plansız büyüme, gecekondu alanlarının yayılması ve altyapı sorunlarına yol açmaktadır.

  • Özellikle kuraklık nedeniyle kırsal alanlardan göç edenler, sel riski taşıyan alanlarda sağlıksız koşullarda yaşamaktadır.

4. Şehirleşme ve Yanlış Yatırımlar

  • Yapılaşma eğilimleri, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerde artış göstermektedir.

  • Özellikle aşırı sıcaklıkların yaşanacağı öngörülen şehirlerde yüksek katlı binalar inşa edilmeye devam edilmektedir.

  • Yanlış alanlara yapılan yatırımlar, iklim değişikliğiyle mücadelede uzun vadeli riskler yaratmaktadır.

5. Şehirlerin Kapsayıcılık Sorunu

  • Düşük gelirli ülkelerdeki şehirler, temiz su, sanitasyon, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlere erişim konusunda ciddi eksiklikler yaşamaktadır.

  • Şehirlerin kapsayıcılığı, onların iklim değişikliğine karşı dirençli olup olmadığını belirleyen önemli bir faktördür.

  • Daha büyük şehirler genellikle daha kapsayıcı hizmetler sunarken, küçük ve orta ölçekli şehirlerde altyapı eksiklikleri belirgindir.


Değişen İklimde Şehirleri Yeşil, Dirençli ve Kapsayıcı Hale Getirmek. Politika Önerileri: “Beş I Stratejisi”

Şehirlerin daha yeşil, dirençli ve kapsayıcı hale gelmesi için, "Değişen İklimde Şehirleri Yeşil, Dirençli ve Kapsayıcı Hale Getirmek" pamacıyla politika yapıcıların aşağıdaki beş temel prensibe dayanarak hareket etmesi önerilmektedir:

1. Bilgi (Information)

• İklim riski haritaları ve erken uyarı sistemleri oluşturulmalıdır.

• Hükümetler, bireyleri ve işletmeleri bilinçlendirmek için kapsamlı veri paylaşımı yapmalıdır.

2. Teşvikler (Incentives)

• Düşük karbonlu kentleşme için mali teşvikler sağlanmalıdır.

• Yeşil enerji kullanımını artıran politikalar geliştirilmelidir.

3. Sigorta (Insurance)

• Şehirler, doğal afetlere karşı finansal risklerini azaltmak için sigorta mekanizmaları geliştirmelidir.

• Özel sektör ile kamu iş birliği modelleri oluşturulmalıdır.

4. Entegrasyon (Integration)

• Ulaşım, konut ve altyapı planlamaları iklim değişikliğini göz önünde bulundurarak entegre edilmelidir.

• Şehirler arasında bölgesel iş birlikleri güçlendirilmelidir.

5. Yatırım (Investments)

• Yeşil altyapı projelerine öncelik verilmelidir.

• Kentsel dönüşüm projeleri, dirençli ve sürdürülebilir şehirler yaratacak şekilde tasarlanmalıdır.


Sonuç ve Değerlendirme

Rapor, şehirlerin iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir role sahip olduğunu vurgulamakta ve yerel yönetimlerin yeşil, dirençli ve kapsayıcı politikalar geliştirmesi gerektiğini önermektedir. Küresel sera gazı emisyonlarının büyük bir kısmının şehirlerden kaynaklandığı göz önüne alındığında, doğru şehirleşme politikaları, karbon ayak izinin azaltılmasında büyük bir fırsat sunmaktadır. Özellikle düşük gelirli ülkelerde, şehirlerin kapsayıcılığını artırmak, dirençlerini güçlendirmek için hayati önem taşımaktadır.


Bu bağlamda, “Beş I Stratejisi”, şehirleri daha sürdürülebilir hale getirmek için kapsamlı bir yol haritası sunmakta olup, uzun vadeli planlamaların temelini oluşturmalıdır.


Kaynak:

14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Hozzászólások


bottom of page